Zihin  Dalgalanmaları, Fazla  Zihin Konuşması

Günümüz insanının en dertli olduğu konulardan biri de sürekli ve sürekli düşünme hali. İşte biz buna zihin konuşması diyoruz. Zihnin çok konuşması gerçekten de insan bedenini dahi çok yoran bir durum. Zihin sürekli düşündüğünde bir süre sonra beden de yorgun düşmeye başlıyor. Aslında zihin ve beden çok koordineli  çalıştığından dolayı birbirlerine etkileri çok büyük.

Hayatınızda sürekli kafanıza takıp düşündüğünüz neler var?

Sürekli düşünme hali sorunları çözüme kavuşturuyor mu?

Sürekli düşünme hali zamanla zihnin bir oyunu halini almış olabilir mi?

Ve hatta, sorun çözme değil, bu durumdan beslenme şekli oluşmuş olabilir mi yaşamınızda?

Acaba çözümlere değil, sorunlara alışkanlık yaratmış olabilir mi? Bunu okuduğunuzda bile içsel bir rahatsızlık verdiğine eminim.
Hatta kaçma isteği, belki de hadi canım ne saçmalıyorsun diyenler de olabilir. Ancak çözüm üzerinde değil de sürekli sorunu sarıp sarıp düşünme haline, acıdan beslenme diyoruz.
Acıdan beslenme günümüzün en moda hallerinden biri. Farkında olup, olmamaya da gerek yok, öyle lüksler boşuna☺

Sadece hep benzer sorunları zihninizde çevire çevire düşünmeniz yeterli, şartlar kolay ve basit.

İşte bu durum, temelde çok ana problemlerden biridir ki çözüme değil soruna alışkın insanoğlu çözüm noktasına ulaşmayı başaramadığında da şikayete başlar.  Şikayet en olmazsa olmazlarımızdan, çözümün baş düşmanı.

Ve ne tuhaftır ki, şikayet edenler çoğu zaman kendini haklı görmekten hoşlandıkları için bu ciddi bir döngüdür yaşamlarda.

Baksanıza, basit bir zihin konuşması, aldı bizi nerelere kadar getirdi, ve devam etsem inanın öyle derin kuyularda buluruz ki kendimizi, oldukça da şaşırtıcı olur.

Peki ne yapmalı?

Tabii ki sorun da değil, çözüme geçmeli. Bu konuyu nasıl çözebilirim noktasına gelmeyi başardıysanız zaten en önemli aşama demektir.
Ancak kontrol edemediğimiz bilinçaltımız, bizi çoğu zaman bu aşamadan uzak tutar, çözüme geçmekten ve harekete geçmekten. Zaten o nedenle yazdığım kadar çözümlerde basit olmuyor.  Her yazı da dönüp gene bilinçaltına geldiğimi düşünebilirsiniz, bu çok normal.

Bilinçaltı bizim kontrol edemediğimiz  tüm duygularımızın ana kontrol merkezi olduğundan dolayı, kontrolsüz kalan her durum için ilk oraya bakmalı. Çünkü bilinçaltınızdaki negatif kalıplarınız temizlendiğinde dünyanız değişiyor. Tabii ki bu bilinçli bir uzman eşliğinde yapılmalı, herkese emnaet edilebilir bir alan değil.

Ve çıkış noktası da tabiî ki duygular, ancak duygularını arka plana atmış toplum ve insan grupları, kendilerini fark etmeden zamanla düşünmeye adayabiliyor tabii ki, çok düşünce de çok yorgunluk oluşturabiliyor bedende.

Bedenimizin ve zihnimizin sağlıklı ve az konuşan huzurlu bir zihne sahip olmak dileğiyle.

Doğa Gülay Cirban

Regresyon Uzmanı / İlişki ve Evlilik Danışmanı

www.dogagulaycirban.com

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ülkü Öcal
Ülkü Öcal - 3 yıl Önce