Maltepe'de Kıbrıs Gazileri için madalya tevcih töreni düzenlendi

YEREL YÖNETİMLER

Maltepe'de yaşayan ve Kıbrıs Barış Harekatı'na katılan gaziler için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Milli Mücadele Madalya Tevcih Töreni düzenlendi.

Maltepe Kaymakamlığı Konferans Salonunda düzenlenen törene Maltepe Kaymakamı Meftun Dallı, 23. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Personel Yarbay Mahmut Hüdayım Öznur, Belediye Başkan Yardımcısı Salih Kara, birim amirleri, gaziler ve yakınları katıldı.
İstanbul Valiliği himayesinde; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Milli Mücadele Madalyası ve Beratı Tevcih Töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.

Bu madalyaları onur nişanesi olarak taşıyacağız

Törende Gaziler adına konuşma yapan Gazi Köksal Mehmet Başoğlu 'Kıbrıs’a çıkarma yapan kahramanlar kısa bir süre içinde düşmanı hezimete uğratarak Kıbrıs Türkünü esaretten kurtarmış ve barış getirmiştir. Bugün Kıbrıs Türkü kendi devletinde, kendi bayrağı altında, hür ve bağımsız yaşamaktadır. Artık adada barış hâkimdir. Görevimizi başarı ile yerine getirmekten dolayı mutlu ve gururluyuz. Biz Kıbrıs Gazileri bu madalyaları bir ömür boyu göğsümüzde onur nişanesi olarak taşıyacağız" diye konuştu.

Sizler, oraya gidip soydaşlarımızın katledilmesini önlediniz


Maltepe Kaymakamı Meftun Dallı da törende bir konuşma yaparak, 'Kıbrıs Barış Harekâtı’na katılarak Milli Mücadele Madalyası ve Beratı almaya hak kazanan Gazilerimiz için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına tevcih edilecek Milli Mücadele madalyalarını vermek üzere bir araya geldik.
Kıbrıs hepimizin bildiği gibi en önemli milli meselelerimizden, davalarımızdan birisidir. Öyle de kalmaya devam edecektir. İşin tarihi boyutunu kısaca hatırlamamızda fayda var. Kıbrıs’ı 1571 yılında Venediklilerden aldık. 307 yıl boyunca Türk hâkimiyetinde kaldı. 93 Harbi diye bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi’ni kaybettiğimiz, zayıf düştüğümüz dönemde İngilizler bastırdılar ve Ada’yı İngilizlere kiralamak zorunda kaldık. Aslında İngiliz egemenliğine geçmiş oldu, onlara devrettik. Birinci Dünya Savaşı başlayınca İngilizler ile ayrı koalisyonların içinde yer aldık.
İngilizler bunu bahane ederek Kıbrıs’ı tek taraflı bir karar ile ilhak ettiler. Böylelikle Kıbrıs tamamen elden gitti ve İngiliz egemenliğine geçti. Birinci Dünya Savaşını kaybedince 1923 yılındaki Lozan Antlaşması ile bu ilhakı tanımak zorunda kaldık. 1700’lü yılların başına kadar Ada’daki Türk nüfusu Rum nüfusundan fazlaydı.
Bu tarihten sonra özellikle İngilizlerin hâkimiyeti döneminde Yunanistan’dan gelen Rumlar ile birlikte Ada’nın Rum nüfusu Türk nüfusunun üzerine çıktı. 1931 yılından itibaren Ada’daki Rumlar Ada’yı Yunanistan’a ilhak etmek için Ada’daki Türkler üzerinde baskı kurmaya, onları katletmeye, bulundukları köylerinden, kasabalarından sürmeye başladılar.
Bu olaya Enosis deniyor. 1950’lere gelindiğinde bu hadise iyice ciddi boyutlara ulaşınca dönemin hükümeti özellikle de idam edilen Fatin Rüştü Zorlu Dış İşleri Bakanımızın çok büyük gayretleri, çabalarıyla 1959 yılında Yunanistan, Türkiye ve İngiltere ile birlikte garantör konuma geldiği 2 anlaşma (Zürih, Londra Anlaşmaları) ile garantör ülke olduk.

Geçici bir çözüm sağlandı ve 1960 yılında da Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla orada yaşayan iki toplumun ortak egemenliğine dayalı, ortak, eşit haklara sahip olmaları varsayımıyla bir Cumhuriyet kuruldu. Ama bunun uzun yaşamasına müsaade etmediler. Aynı şekilde devam ettiler. Baskı, zulüm. 1963 yılında bu Cumhuriyet yıkıldı, anayasa ortadan kalktı. Tekrar Adadaki Türklere yönelik zulüm başladı. Yeni bir döneme girildi. Ta ki 1974’e kadar. 20 Temmuz 1974’te Türkiye garantör sıfatını da kullanarak duruma müdahale etti.

İşte sizler burada devreye girdiniz. Gittiniz, oradaki Türk halkını, oradaki soydaşlarımızın katledilmesini önlediniz. Yani orada haklarının iadesini temin ettiniz. Sonrası malum. 1975 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti adı altında orada bir devlet kuruldu. Görüşmeler devam etti.

Birleşmiş Milletler devreye girdi. Ama hiç bir zaman sonuç elde edilememiştir. Çünkü çözümü destekleyen taraf hep biz olduk. Rumlar asla çözüm istemediler. Bugün de hâlâ Doğu Akdeniz’de bu devam ediyor. Oradaki petrolü, doğalgazı tek başlarına çıkarıp, Ada’daki Türklere bir pay vermeyip, Türklerin oradaki çalışmalarını engellemek için her türlü yola başvuruyorlar. Bu milli bir dava, milli bir mesele. Şimdiye kadar buradan bir adım geriye atmadık, bundan sonra da atılması mümkün değildir.
Sizlere minnet duyuyoruz. Allah hepinizden razı olsun.
Bu vesileyle orada şehit düşen tüm Mehmetçiklerimizi rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum. Mekânları cennet olsun. Gazilerimize yine ahirete irtihal edenlere Allah rahmet eylesin, kalanlara da Cenabı Hak hayırlı uzun ömürler versin. Hayatta olan sizlere de Allah’tan sağlıklı, huzurlu, güzel ömürler diliyorum’ diye konuştu.

Konuşmaların ardından Kaymakam Meftun Dallı ve protokol üyeleri gazilerin madalyalarını takdim etti.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.